Tarihi tam 4000 yıl öncesine dayayan çikolata, Meksika’ da keşfedilmiş tropik iklimde yetişen kakaonun fermente edilmesiyle ortaya çıkmış bir üründür. O tarihlerde çikolata günümüzden çok daha farklı olarak vanilya, bal ve diğer baharatlarla karıştırılan sıvı ve acı bir içecekti.
Sadece dini ayinlerde askerler, din adamları ve soylular tarafından içilen bu içeceğin kutsal olduğu görüşü o kadar yaygındı ki çikolata tanrısı olduğuna inanan toplumlar bile mevcuttu.
Orta Amerika’nın keşfinden sonra yolculuğuna İspanya topraklarında devam eden çikolatanın, bugünkü halini almasıyla formülü yıllarca gizlenir. Ta ki İspanya Kralı III. Phillip'in kızı Prenses Anne Fransa topraklarına gelin gidene kadar.
Yanında götürdüğü çikolataların Fransa’da sevilmesiyle birlikte Avrupa’da çikolata ticareti yaygınlaşır. Çikolata aşığı bu prensese aslında hepimiz biraz borçluyuz.
Peki cennetten geldiğine inanılan, zamanında değeri altınla ölçülen bu kara toz bizim için faydalı mı ,zararlı mı?
Aslında bu sorunun cevabı çok basit. Yıllar önce atalarımızın da dediği gibi ‘Azı karar, çoğu zarar.
Kakaonun içeriğinde çeşitli vitamin ve protein bulunmaktadır. İçerisinde yüksek miktarlarda antioksidan bulunan kakao bağışıklık sistemini güçlendirir. Yağında bulunan karbonhidrat, nişasta ve şeker ise miktarını kontrol etmemizin temel nedenidir.
Çikolatanın diğer faydalarına bakacak olursak; İçerisinde bulunan kakao sayesinde çikolata, alerjiye bağlı öksürüklerin önlenmesinde etkili olur. Çikolata libidoyu yükseltmekte ve kadınlarda; adet öncesinde salgılanan hormonları arttırmaktadır.
Sinir sistemine fayda sağlayarak uyku düzeninize olumlu etki etmektedir. Özellikle içerisinde antioksidan bulunan bitter (siyah) çikolata, kalp krizi riskini azaltır, kan pıhtılaşmasını önler, kolestrolü düşürür, damarları korur.
Ayrıca çikolatanın kalp ve dolaşım sistemi için çok faydalı olduğunu ve çikolatanın içerdiği doğal bitkisel kristal bileşiklerin, kalp damarlarını tıkayan pıhtıları yok ettiğini belirtilmektedir .
Beyninizin zevk bölgesini etkileyen çikolata, morali yükseltir. İnsan vücudunun hücre seviyesinde yaşlanmasını ve yıpranmasını engelleyen, yavaşlatan, geciktiren roller üstlenen antioksidanlar açısından zengindir.
Kakaonun antioksidan olmasını sağlayan yapısında yoğun şekilde bulunan epi-kateşin dir. Yapılan yeni bilimsel çalışmalarda kakaoda bulunan epi-kateşinin iştah kontrolü sağladığı, vücut ağırlığının kontrolüne katkı sağladığı bulunmuştur.
Nasıl olurda bu kadar yararı olan bir ürünü zararlı hale getirebiliriz?
Tabi ki gereğinden fazla tüketerek. Çikolata için ideal porsiyon bir günde 2 küçük kare tüketmektir. Fazlası kolesterolün yükselmesine, yağ ve şeker seviyesini artmasına, insulin direnci oluşmasına, kilo artışına, kan yağlarının dengesizliğine sebep olurken ayrıca sivilceye ve diş çürüklerine neden olur. Miktarı kadar türü de önemlidir. En yaralı etkiyi görebilmek için kakao oranı %70-%80 arasında olan bitter çikolatalar tercih edilmelidir.
Bu habere yorum yapan ilk siz olun!