Geçen aylarda yapılan bir proje .
Peki bu proje nedir ?
Ağrı karması adı altında 2008 ile 2010 yaş arası oluşan bu karmada milli takima hazırlık .
IC vakfı ile ortaklaşa düzenlenen Ağrı ASKF, milli eğitim müdürlüğü, Gençlik Spor Müdürlüğü iş birliği ile ilimizde bulunan bu yaş gruplarının yaklaşık 500 den fazla sporcu seçmeleri ile 25 kişilik bir ekip oluşturuldu. Takım başında 3 antrenör spor psikoloğu var . tüm imkanlar seferber edildi .
Amaç ?
Bunca zaman bir çok yetenekli çocuklarımızı Altyapı da doğru eğitim verilmediği için futbola 20 li yaşlarda hayellerine veda edildi .
Bu hayellerin erken bitmemesine ve Ağrı'da bir sporcu fabrika haline gelmesi kulüpleri besleyerek aynı zamanda büyük kulüplere sporcu kazandırmak en önemlisi ise milli takım altyaş gruplarına sporcu göndermek .
Doğru eğitim yetenek ile birleşince inanıyoruz ki bu proje ileriki zamanlarda meyvesini verecektir.
Üzüldüğüm konu bu seçmelere katılan çok az sayıda kulüplere ait sporcuları vardı.
Her kulüpten 1 veya 2 seçilen sporcu var iken Ağrı gençlik Spor müdürlüğü futbol kursundan 10 tane sporcu seçildi . 25 kişilik ekibin yarısı Ağrı Gsim takımından oluştu.
Oysa altyapı ile hedefleri olan kulüplerin bu yaş sporcularının olmaması ...
Amaç Ağrı'da futbol yaşını 9 yaş gruplarına indirmek iken diğer kulüplerinin 15 yaş ile devam etmesi ve bu sürenin de çok kısa olmasi ileriye gitmekten çok geriye adım atmamıza sebep oluyor .
Yetişkin bir sporcudan çok futbola yeni başlamış birine verilen futbol eğitimi çok zordur. Bilimsel yaklaşım psikomotor gelişim ve Antreman bilimin den kendini geliştiren Antrenörler oldukça kazanım olur. Bu sebeple kendini yenileyen modern futbola ayak uyduran tecrübe ile futbol bilimini birleştirip adım atan Antrenörler oldukça sporcu kazanırız.
Kendi hayatımdan ve tecrübem den az bahsetmek istiyorum....
Futbol, yüzlerce küçük detayın
mükemmelleştirilmesiyle doğru oynanabilen bir oyun.
Bu detayları mükemmelleştirmenin yolu ise, erken yaşta başlanan doğru eğitimden geçer.
Peki biz gerçekten doğru eğitimi veriyor muyuz çocuklarımıza? Yoksa kazanmak adına doğru
bildiklerimizden ödün mü veriyoruz? Bu konu şimdilik burada dursun, birazdan geri döneriz.
8 sene önce Malatya da antrenörlük eğitimine başladım. Bir yandan 15 ile 18 yaş altı futbol takımı
çalıştırırken, aynı anda TFF c lisans için kursa gidiyordum. Futbol benim hayatım, 7 yaşındaki
çocuklara top oynamayı öğretmek ne kadar zor olabilir ki diye düşünüyordum. Futbolu bildiğimi
zannettiğim, biraz da utanarak hatırladığım zamanlar.
Çocuk futbolunda kazanmak için her şeyi yapmakla, doğruları yaparak kazanmak arasında inanılmaz büyük bir fark var.
Basında belli aralıklarla okuruz. “x kulübümüzün 16 yaş takımı Avrupa‘da fırtına gibi esti“ Fırtına gibi esmekten kast edilen şey şampiyonluktur tabi. Hepimizin hoşuna gider bu. Artık altyapıda biz de iyi işler yapıyoruz deriz. Fakat gerçek şu ki ,nadiren şahit olduğumuz istisnalar hariç, bu çocukların çoğu profesyonel seviyelerde başarılı olamazlar. Bunun pek çok nedeni var.
Az önce bahsettiğimiz “Çocuk futbolunda sonuç önemli değildir “ sözüyle başlayalım.
Sonuç önemli değildir çünkü yanlışlar yaparak kazanabiliyorsunuz çocuk futbolunda. Hatta doğruları yaparak kazanmak daha zor.Daha yetenekli olduğunu düşündüğünüz oyuncularla özel olarak ilgilenmek, onlara saha içinde diğerlerine oranla daha fazla özgürlük vermek.
Mesela çok hızlı, kolay adam geçen bir oyuncunuz var. Kötü giden maçta ona “kendin git at“
derseniz, hem takımınıza, hem de oyuncunuza kötülük yapmış olursunuz. Çünkü o çocuk takım
oyununu, doğru futbol oynamayı öğrenemeyecek büyük bir ihtimalle. 4, 5 sene sonra rakiplerin
hepsi hızlı olacak, hepsi güçlü olacak çünkü.
Topa çok iyi vuran oyuncularınız varsa, maç kazanmak için saçma sapan yerlerden şut
çekmelerine izin vermeyeceksiniz. Çünkü büyüdüklerinde o şutlar gol olmayacak, buna emin olabilirsiniz.
Maçı kazanmak adına hep aynı oyuncularla oynamayacaksınız.
Sizin göreviniz, yetenekli olduğunu düşündüğünüz oyuncuların üstüne düşerek maç kazanmak
değil, takım halinde gelişim göstermek adına her sporcuya eşit davranmaktır.
Bakın ülkemizde harika bir ismi var altyapı liglerinin. Yaptıkları en iyi işlerden biri bu ismi bulmak
olmuş! “Gelişim Ligi “
Ne kadar güzel değil mi? Adı üstünde, çocukların gelişim göstermesi için organize ediliyor.
Sen eğer U16 Galatasaray – U16 Fenerbahçe maçını Derby olarak görürsen çok da fazla
gelişemezsin. 1-0 önde olduğun için kalecine degajman yaptırırsan, baskı altında kaldığın zaman çözüm denemek yerine gelişi güzel vurmalarına izin verirsen, altın kuralı çiğniyorsun demektir.
Gerekirse kaybedeceksin ama oyunu doğru oynayacaksın. Geriden oyun kuracaksın. Her
oyuncuna şans vereceksin, çünkü takım olarak gelişmek zorundasın.
Ceza sahasının içinde çok daha müsait bir arkadaşı olmasına rağmen zor bir açıdan şut çeken
oyuncunuza çektiği şut gol bile olsa, ilk antrenmanda bunun yanlış olduğunu uygulamalı olarak
anlatmalısınız. Aynı yerden 5 tane şut çektirin, belki bir tanesi gol olacaktır. 5 tane de pas verdirin, ilk 2 tanesi gol olunca zaten anlayacaktır. Bunu yapmayıp o golle mutlu olursanız, uzun vadede çok mutsuz olursunuz!
“En güzel gol boş kaleye atılandır“ demiş Johan Cruyff. Bu sözün dünya futboluna en güzel yansıması için 2014 Dünya kupasında oynanan ve 7-1 Almanya’nın üstünlüğü ile biten maça bakabilirsiniz.
Türkiye profesyonel liglerde kaç tane Ağrılı sporcu var bunun hesabını yapalım .
Ağrı Profesyonel liglerde oynayan kulüplerimiz de ilk 11 de kaç oyuncumuz var ?
Son dakikalarda oyuna alınan sporcularımızdan nasıl bir performans beklenebilir .
Bunların tek çözümü
Spor psikojisinden Kendini geliştiren, bilimsel Antremanlara hakim olan , Psikomotor gelişiminden kendini geliştiren ,Antreman programı sporcu yaş gruplarına göre hazırlayacak kadar eğitimli ve kendini geliştiren ve en önemlisi iyi bir analize sahip olan Antrenörlere ihtiyacımız var . Bir sporcu kaznamak için önce kendimizi kazanmak ve geliştirmek lazım yoksa eksik bilgi ve tecrübe ile ancak sporcularımızı yedekler de veya futbol hayatına veda ettirmek ile sorumlu oluruz ..
Bu proje hem sporcu kazanmak hemde Antrenörlerimizin kendilerini geliştirmek için büyük bir proje olduğunu ifade etmek istiyorum .
Yol uzun hedefler yakın diyerek Bu projede Siyasi ,bürokrasi , devlet kurumları, sivil toplum örgütleri, spor camiamız ve velilerimizin destek vermesi Hep beraber Ağrı için daha neler yapılabilir hesabını yapalım . İlk adımı İC vakfı ile işbirliği yapan Ağrı ASKF , Ağrı Mem , Ağrı GSM protokolünde Adım atıldı . Hayelerimize hep beraber umut olalım . Birlik beraberliğin ihtiyaç olduğu dönemde Ağrı için çocuklarımız için bir gelecek hazırlayalım.
Başarı yakındır
Sevgi ve selam ile sağlıcakla kalın .....
Metehan Yıldırım
Futbol Antrenörü
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir, teşekkür ederiz.
Bu habere yorum yapan ilk siz olun!